Nâzım, 20 Kasım 1902 tarihinde Selanik'te doğdu. Babası, Hikmet Bey, Osmanlı döneminde tanınmış bir hekimdi. Ailesinin yanı sıra çocukluk yıllarında çevresindeki olaylar ve atmosfer, onun ilerideki edebi ve siyasi görüşlerini etkileyecek önemli faktörlerdi. İlkokulu Selanik'te bitirdikten sonra ailesiyle birlikte İstanbul'a taşındılar.Nazım Hikmet, genç yaşta edebiyata ilgi duymaya başladı ve lise yıllarında şiir yazmaya başladı. Fakat siyasi görüşleri de genç yaşlarda şekillenmeye başladı. Özellikle 1917 Rus Devrimi'nin etkisi altında kalarak sol görüşlere yöneldi. Bu dönemdeki siyasi ve sosyal olaylar, onun düşünsel ve edebi gelişimini büyük ölçüde etkiledi.1921 yılında Galatasaray Lisesi'ni bitirdikten sonra eğitimine devam etmek üzere Brüksel'e gitti. Burada hukuk eğitimi aldı. Daha sonra Moskova'ya geçerek devrimci hareketlerin merkezi olan bu şehirde eğitimine devam etti. Sovyetler Birliği'nde olduğu dönemde çeşitli siyasi akımlarla temas kurdu ve komünist ideolojiye yönelerek yazılarını bu doğrultuda şekillendirdi.Örneğin:Türkiye işçi sınıfına selâm!Selâm yaratana!Tohumların tohumuna, serpilip gelişene selâm!Bütün yemişler dallarınızdadır.Beklenen günler, güzel günlerimiz ellerinizdedir,haklı günler, büyük günler,gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan,ekmek, gül ve hürriyet günleri.Nazım Hikmet'in eserleri, insanlık durumu, toplumsal eşitlik, aşk ve insanın varoluşsal sorgulamaları gibi temaları ele alır. Şiirlerinde sade bir dil kullanmasına rağmen derin bir duyarlılık ve estetik anlayışa sahiptir. En ünlü şiirleri arasında "Kuvayi Milliye", "Varan 1", "Varan 2", "Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı" ve "Memleketimden İnsan Manzaraları" bulunur.Nazım Hikmet, Türkiye'deki siyasi görüşleri nedeniyle pek çok kez tutuklandı ve sürgüne gönderildi. Bu dönemlerde de eserlerine devam etti ve dünya çapında tanındı. Ancak Türkiye'de yıllarca yasaklı olan bir yazar olarak yaşadı.Örneğpin zamanında Gülhane Parkı'nda sevgilisi ile buluşacakken polisler gelmiş o da bir ceviz ağacına çıkmıştır ve şu satırları yazmıştır:Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,
ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda,
budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.1963 yılında, SSCB'deki sürgünde yaşarken kalp krizi sonrası hayatını kaybetti.Ancak ölümünden sonra da eserleri ve kişiliği, Türkiye ve dünya çapında geniş bir hayran kitlesi tarafından benimsendi. Türkiye'deki siyasi atmosferin değişmesiyle birlikte eserleri yeniden yayınlanmaya başladı ve ona olan ilgi arttı. 2009 yılında, ülkesine getirilmeyen cenazesi, Anıtkabir yakınlarında yeniden toprağa verildi.Kaynak: Lyrikline
ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda,
budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.1963 yılında, SSCB'deki sürgünde yaşarken kalp krizi sonrası hayatını kaybetti.Ancak ölümünden sonra da eserleri ve kişiliği, Türkiye ve dünya çapında geniş bir hayran kitlesi tarafından benimsendi. Türkiye'deki siyasi atmosferin değişmesiyle birlikte eserleri yeniden yayınlanmaya başladı ve ona olan ilgi arttı. 2009 yılında, ülkesine getirilmeyen cenazesi, Anıtkabir yakınlarında yeniden toprağa verildi.Kaynak: Lyrikline